YOZGAT AKDAĞMADENİ BOZHUYUK KÖYÜ
YOZGAT BOZHÜYÜK KÖYÜ  
  ANA SAYFA
  İLETİŞİM
  MERSİN DERNEK AİDATLARI
  ANKARA DERNEĞİMİZ
  DERNEK YÖNETİMİ
  DUYURULAR
  BİR ZAMANLAR
  ÜYELERİMİZ
  TARİHÇE
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  MERSİNDEN HABERLER
  SPOR HABELERİ
  KÜLTÜRÜMÜZ
  => Alevilik nedir?
  => Hacı Bektaş Veli
  => Yunus Emre
  => Pir Sultan Abdal
  => Kızılbaş Nedir?
  => Ocak nedir_?
  => Aleviliğin oluşumu
  => Anadolu aleviliği
  => Alevilik ve evrensellik
  => cem ve dedelik
  => Alevilik ve tasavvuf
  => kurban tığlama
  => mevlana
  => 12 İmamlar
  => Kentleşme ve alevilik
  ŞENLİKLERDEN
  SEMAH VİDEOLAR
  FOTOGRAFLAR
  HABERLER
  Yeni sayfanın başlığı
  HABERDAR OLMAK İÇİN TIKLAYINIZ
  Spor Kulübü
  ACİL KAN GRUPLARI
  Yeni sayfanın ba,şiilşşlığı
Yunus Emre

YUNUS EMRE

1238-1321 HAYATI

.....Sakarya nehri kıyısında Sivrihisar / Sarıköy’de oturan Yunus, tohumluk buğday almak için hayvanını önüne katarak buğdayın varolduğu Hacı Bektaş dergahına gitmek üzere yola koyulur. Dağda alıç görür. Dergaha boş gitmemek için bu alıçları toplayarak hayvanına yükler

.Vara vara, varır günler sonra Hacı Bektaş dergahına köylü Yunus. Anlatır derdini dergahtakilere. Dileği Hacı Bektaş’a iletilir. Hacı Bektaş, Yunus’taki üstün kişiliği sezer ve kendisine sordurur. “Buğday yerine nefes versek olmaz mı?. . Yunus ille de buğday ister. Hacı Bektaş, her alıca karşılık bir nefes verelim der. Yunus, yine de buğday” diye diretir. Bunu üzerine Hacı Bektaş, fakir Yunus’a götürebileceği kadar buğday verilmesini emreder.

......Sevine sevine köyüne dönerken yolda bir düşünce alır Yunus’u. Kendi kendine, büyük bir insan olmasaydı buğday vermezdi bana. Bir çuval buğday böyle bir insandan daha mı değerli?. . Ne çiğlik ettiğini anlayarak geri döner. Dergaha vardığında “Alın buğdayı, bana nefes verin” der. Durum Hacı Bektaş’a iletilir. Hacı Bektaş, “Onun kilidini Taptuk Emre’ye verdik. Varsın oraya gitsin kilidi orada açılacak. ” der. Köylü Yunus bu kez buğdayını da alarak Eskişehir’deki “Taptuk Emre” dergahına yollanır.

......Hacı Bektaş’ta kilidi kapanan “Yunus”, Taptuk’un dergahına yollanır. O zamanki dergahlar, 1944 yıllarında ülkemizde açılan ve kısa bir süre sonra kapatılan “ Köy Enstitüleri “ gibi idi. Kimi bahçede, tarlada, bostanda. Kimi temizlikte, inşaata çalışır. Kimi aş pişirir, kimisi bir başka iş görür eğitim saatleri dışında. Yunus’a da dağdan odun taşıma işini verirler. Kırk yıl odun taşır dergaha Yunus. Her sefe- rinde düz odun getirdiğini görenler Yunus’a sorar. “Dağ da hiç eğri odun yok mu?. . Sen hep düz odun getiriyorsun. Yunus’un verdiği cevap ilginçtir. “Bu ocakta eğri insan yok ki bende eğri odun getireyim.

......Kırk yıl süre içinde Yunus pişer, olgunlaşır ve dergahın gözdesi olur. Taptuk Emre ve karısı Anabacı gibi pek severler Yunus’u. Cemlerde, divanlarda Yunus, şiirleriyle herkesi hayrette bırakır. Taptuk Emre, Yunus’a olan bu sevgisini, çok sevdiği kızını Yunus Emre’ye nişanlayarak gösterir. Yunus Emre’ye olan bu özel ilgiyi diğer dervişler kıskanır. Yunus’u her seferinde işleyerek bir gün gizlice dergahı terk etmesine neden olurlar.

......Yolda Yunus gide gide tanımadığı yedi ermiş kişiye yoldaş olur. Her gün sabah - öğlen - akşam bu yedi ermiş sıra ile dua ederek gaipten sofra indirirler. Yunus, kimliğini açıklamaz bu yedi ermişe. Kendisine sıra geldiğinde heyecanlanır. Tanrısına şöyle yakarır. “Ya Rabbim, bu insanlar kimin için dua ettilerse, beni de ulu kişinin yüzü suyu hürmetine bağışlayarak mahcup etme. “Yunus’a o akşam iki sofra birden iner. Bu farklı sofra nedeniyle Erenler şaşırır sorarlar. “Sen kimin için dua ettin ki bu iki sofra birden indi?

......O da: “siz kimin için dua ettinizse, bende onun için dua ettim” der. Erenler “ Biz Taptuk’un dervişlerinden Yunus için dua ettik” derler.

......Bu olaydan sonra Yunus, ermiş olduğunun ve dergahı gizlice terketmekle pirine karşı büyük bir hata yaptığının farkına vararak yoldaşlarından gizlice ayrılıp dergahın yolunu tutar. Dergaha vardığında Taptuk Emre’nin hanımı “Anabacıya sığınır. Kendisine af diler. Anabacı’dan piri ile arasında arabulucu olmasını ister.

..... Yunus’un yakarmalarına karşı koymayan Anabacı, arabuluculuğu kabul ederek der ki: “Yarın sabah tekkenin eşiğine yat. Taptuk, abdest almak için dışarı çıktığında ayağı sana takılır. Gözleri iyi görmediği için bana sorar. Ben de Yunus derim. Hangi Yunus derse çekil git. Yok eğer bizim Yunus mu derse anla ki seni unutmamıştır. O zaman ayaklarına kapan. Seni affeder. ” der.

......Yunus, ikinci günün sabahı anabacının dediği şekilde kapının eşiğine uzanarak yatar. Taptuk Emre sabahleyin dışarı çıktığında ayağı Yunus’a takılır. “Kim bu?. . ” deyince anabacı, Yunus der. Taptuk Emre “Bizim Yunus mu?” der demez, ayaklarına kapanır Yunus. Büyük hata yaptığını söyleyerek af diler. Kendisini hiç unutmamış Taptuk Emre’de, “af dilemen kabul edilmiştir. Biz seni sevdiğimiz için hiç unutmadık. ” der. Günler sonra, nasıl affedildiğini soranlara şu dörtlüğü ile yanıt verir:

 “Hakkı nasıl bulursun

Hakka kul olmayınca

Erenler eşiğine

Yaslanıp yatmayınca”

Yunus Emre Türbesi

......Sarıköylü ve Karamanlı oluşu meselesi hala belli değildir. Yüzyıllardan beri halk arasında yaşayan inanca göre O, Sivrihisar yakınında Sarıköy'de doğmuş,çiftçilikle meşgul olmuş, Taptuk Emre adlı bir şeyhe intisap etmiş, tekkelerde yaşamış ve veliliğe erişmiştir. Anadolu'da on ayrı yerde mezarı ( daha doğrusu makamı ) olduğu ileri sürülen Yunus Emre,halk arasındaki inanca ve bazı tarihi kaynaklara göre Sarıköy'de ölmüştür. Orada yatmaktadır. Bugün, Eskisehir-Ankara yolu üzerindeki Sariköy istasyonu yakininda, Yunus Emre'nin türbesi ve bir müze bulunmaktadir .

BEN YÜRÜREM YANE YANE

Ben yürürem yane yane, Aşk boyadi beni kane

Ne akilem ne Divane, Gel gör beni aşk neyledi

Gah eserem yeller gibi, Gah tozaram yollar gibi

Gah akaram seller gibi, gel gör beni aşk neyledi *** ***

Akan sulayın çağlaram, Dertli cigerem dağlaram

Şeyhim anuban ağlaram, gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni

Çok ağladım güldür beni, gel gör beni aşk neyledi *** ***

Mecnun oluban yürürem, ol yari düşte görürem

Uyanıp melul oluram, gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçareyem, baştan aşağı yareyem

Dost ilinden avareyem, gel gör beni aşk neyledi *** ***

Akıl : Akıllı

Divane : Deli, Meczup

Melül : Elem

 

SEVELİM SEVİLELİM

Hak cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez

Onu sen senden iste, o senden ayrı olmaz

Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer

Bu bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez *** ***

Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım

Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz

Yunus sözün anlar isen, mani'sini dinler isen

Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz *** ***

Mani : Anlam

 

GÖNÜLLER YAPMAYA GELDiM

Benim bunda kararım yok, bunda gitmeye geldim

Bezirganım mataım çok, alana satmağa geldim.

Ben gelmedim da'vi için benim işim sevi için

Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim *** ***

Dost eşruğu deliliğim, aşıklar bilir neliğim

Devşuruben ikiliğim, birliğe bitmeye geldim

Yunus Emre aşık olmuş, ma'şuka derdinden olmuş

Gerçek erin kapısında ömrüm harcamaya geldim *** ***

bezirgan: Tüccar

mata : Mal,erzak

dav'i : Dava peşinde koşmak,kavga,dava.

sev'i : Sevgi

eşruk : Sarhoşluk

devşuruben : Kaldırıp

bitmek : Kavuşmak

maşuk : Allah (aşık olunan)

 

DİLSİZLER HABERİN

Dilsizler haberin kulaksız dinleyesi

Dilsiz kulaksız sözü, can gerek anlayaşı

Dinlemeden anladık, anlamadan eyledik

Gerçek erin bu yolda yokluktur sermayesi *** ***

Biz sevdik aşık olduk, sevildik maşuk olduk

Her dem yeni dirlikte, bizden kim usanası

Miskin Yunus ol veli, yerde gökte dopdolu

Her taş altında gizli, bin imran oğlu MUSİ *** ***

di˜rlik: Hayat

imran oğlu MUSİ : MUSA peygamber

 

AŞK KİTABIN OKURUZ

Söylememek harcısı, söylemeğin hasıdır

Söylemeğin harcısı, gönüllerin pasıdır

Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan

Halka müderris ise, hakikatte asidir *** ***

Şeriat haberini şerh ile eydem işit

Şeriat bir gemidir, hakikat deryasıdır

Ol geminin tahtası her nice muhkem ise

Deniz mevci kat olsa, tahta uşanasıdır *** ***

Bundan içeri haber işit, eydeyin ey yar

Hakikatin kafiri, şer'in evliyasıdır

Biz talib-i ilimleriz, aşk kitabın okuruz

Calap müderris bize, aşk hod medresedir *** ***

Harcısı : Uygunu

Has : Güzel

Şeriat : Kuranın Dışsal, açık anlamı

Şerh : Açıklama

Eydem : Söyleyim

Hakikat : Kuranın gizli anlamlarının bilindiği makam

Muhkem : Kuvvetli

Mevc : Dalga

Kat : Kesme

Uşanmak : Kırılmak

Kafir : İnkar eden, gerçeği örten

Şer'in : Şeriatın

Evliya : Hak dostu,Hakiki dindar

Talib-i ilim : İlim öğrenen

Hod : Kendi, zaten

 

NİCE BESLEYESİN

Nice bir besleyesin, bu kadd ile kameti

Düştün dünya zevkine unuttun kıyameti

Dürüs, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir

Yüz KABEden yiğrektir, bir gönül ziyareti *** ***

Uslu değil delidir Halka Salusluk satan

Nefsin müslüman etsin var ise kerameti

Yunus imdi sen dahi, gerçeklerden olagör

Gerçek erenler imiş, cümlenin ziyareti *** ***

Kadd : Boy,pos

Kamet : Boy

Dürüs : Toplayıp biraraya getirme

Yiğrek : Daha iyi

Salusluk: Hilekarlık

Keramet : Olağanüstü işler, haller

 

BU BİR ACAİB HALDİR

Bu bir acaip haldir bu hale kimse ermez

Alimle davi kılar, Veli değme göz görmez

İlm ile hikmet ile, kimse ermez bu sırra

Bu bir acaib sırdır, ilme kitaba sığmaz *** ***

Alem ilmi okuyan, dört mezhep sırrın duyan

Aciz kaldı bu yolda, bu aşka el uramaz

Yunus canını terk et, bildiklerini terk et

Fena olmayan suret, şahına vasıl olmaz *** ***

Davi : Savunulan sey

Veli : Amma lakin

Fena : Benliği terkedip yokluk halinde olma

 

AŞK MAKAMI

Aşk makamı al˜ ır, aşk kadim ezelidir

Aşk sözünü söyleyen, cümle kudret dilidir

Diyen o, işiten o, gösteren o

Her sözü söyleyen o, suret can menzilidir *** ***

Suret söz kanda buldu, söz sahibi kaçan oldu

Surete kendi geldi, dil hikmetin yoludur

Bu bizim işretimiz, oldur bu lezzetimiz

İçip esridiğimiz, aşk şerbeti gölüdür

Yunus sözünde yalan, görmedi mumin olan

Ömrün zülmete salan, marifet yoksuludur *** ***

Ali : Yüksek,yüce

Menzil : Ulaşılacak yer

İşret : Eğlence

Eşrimek: Sarhoş olmak

Zülmet : Karanlık

Marifet: Tasavvufta üstün bir makam

 

HAK BİR GÖNÜL VERDİ

Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur

Bir dem gelir şadan olur, bir dem gelir giryan olur

Bir dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez

Bir dem cehalette kalır, nesne bilmez nadan olur *** ***

Bir dem dev olur ya peri, viraneler olur yeri

Bir dem uçar BELKIS ile sultan-ı ins u can olur

Bir dem varır mescitlere, yüz sürer anda yerlere

Bir dem varır deyre girer, incil okur ruhban olur *** ***

Bir dem gelir İSA gibi ölmüşleri diri kılar

Bir dem girer kibr evine, Firavn ile Haman olur

Bir dem döner CEBRAİLE rahmet saçar her mahfile

Bir dem gelir gümrah olur, miskin Yunus hayran olur *** ***

Hayran : Şaşkın

Şadan : Sevinçli

Giryan : Ağlayan

Beşaret: Mujdelenmek

Şerh : Açıklama

Nadan : Cahil

Deyr : Kilise

Ruhban : Rahip

Mahfil : Toplantı yeri

Gümrah : Sapmış

 

AŞKIN ALDIN BENDEN BENİ

Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni

Ben yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim

Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni *** ***

Aşkın aşıklar öldürür,Aşk denizine daldırır

Tecelli ile doldurur,bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem,Mecnun olup yola dusem

Sensin dün ü gün endişem,bana seni gerek seni *** ***

Sufilere sohbet gerek, Ahilere ahret gerek

Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler, kulum göğe savuralar

Toprağım anda çağırır, bana seni gerek seni *** ***

Cennet dedikleri ne ki, bir kaç köşkle birkaç huri

İsteyene ver onları, bana seni gerek seni

Yunus-durur benim adım, gün geçtikce artar ödüm

İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni *** ***

Tecelli: Allah eserlerinin mevcut olanda görünmesi

Sufi : Derviş

Maksud : Amaç

 

BİR KEZ GÖNÜL YIKTIN İSE

Bir kez gönül yıktın ise

Bu kıldığın namaz değil

Yetmişiki millet dahi

Elin yüzün yumaz değil
*** ***

Yol odur ki, doğru vara

Göz odur ki, Hakkı göre

Er odur ki alçak dura

Yüceden bakan göz değil

 

İLİM İLİM BİLMEKTİR

İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır

Okumaktan mani ne, kişi Hakkı bilmektir

Cun okudun bilemedin, ha bir kuru emektir *** ***

Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme

Eri hak bilmez isen, abes yere yelmektir

Dört kitabın manisi, bellidir bir elif te

Sen elif dersin hoca, manisi ne demektir *** ***

Yunus der ki Ey hoca

Gerekse var bin Hacca

Hepisinden iyice

Bir gönüle girmektir *** ***

Taat : İbadet

Abes : Boş yere, boşuna

Yelmek : Ardından gitmek

Manisi : Anlamı

 

EY BENİ AYIPLAYAN

Ey beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar

Elinden gelmez ise, söyleme fasid haber

Hiç kimsene kendinden, halden hale gelmedi

Cümlemizin halini, maşuk eder mukarrer *** ***

Aşıkların her hali, Maşuk katında biter

Sözün var ona söyle, benim elimde ne var

Her kim aşk kadehinden,içti ise bir cura

Ona ne yad ne biliş, ona nesrik ne humar *** ***

Dost yüzünden nikabı, her kim giderdi ise

Hicap kalmadı ona, ayruk ne hayr u ne şer

Şeriat edebinden korkaram söylemeye

Yokise eydeyidim daha ayrıksı haber

Dost kılıçından Yunus ölürse gam değil

Dost göğünden uyanan, Maşuk burcundan doğar *** ***

Fasid : Bozucu, fesat

Mukarrer : Kararlaştırılmış

Cur'a : Yudum

Yad : Yabancı

Biliş : Tanıdık

Humar : İçkinin verdiği başağrısı

Nesrik : Sarhoş

Ayrıksı : Aykırı

Nikap : Perde, yüz örtüsü

 

HABER EYLEN AŞIKLARA

Haber eylen aşıklara, Aşka gönül veren benem

Aşk bahrisi oluban denizlere dalan benem

Gördüm göğün meleklerin, her biri bir işteymis

Hak Calabın zikrin eden İNCİL benem KURAN benem *** ***

Gördüm diyen değil, gören

Bildim diyen değil, bilen

Bilen O'dur, gösteren O,

Aşka esir olan benem *** ***

Deli oldum adım Yunus

Aşk oldu bana kılavuz

Hazrete değin yalınız

Yüz sürüyü varan benem

 

BU ZAMANDA MÜSLÜMANLAR

Müslümanlar zamane yatlı oldu

Helal yenmez, haram kıymetli oldu

Fakirler miskinlikten çekti elin

Gönüller yıkıben heybetli oldu *** ***

Peygamber yerine geçen hocalar

Bu halkın başına zahmetli oldu

Yunus gel aşık isen tevbe eyle

Nasuh'a tevbe ucu kutlu oldu *** ***

Nasuh tevbesi : Bir daha bozmamak üzere edilen tevbe

 

AŞIKLAR ÖLMEZ

Ya rab bu ne derttir derman bulunmaz

Benim garip gönlüm aşktan usanmaz

Aşık ki cana kaldı aşık olmaz

Canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz *** ***

Aşk pazarıdır bu canlar satılır

Satarım canımı kimseler almaz

Aşık, bir kişidir, Bu dünya malın

Ahiret korkusun bir pula saymaz *** ***

Bu dünya ol ahiretten içeri

Aşıkın yeri var kimseler bilmez

Yunus öldü diye sela verirler

Ölen hayvan imiş, AŞIKLAR ÖLMEZ *** ***

GÖNÜL CALABIN TAHTI

Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise

Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise

Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar

Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise *** ***

Ak sakallı pir hoca, bilemez hali nice

Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise

Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü

Kördür münkirin gözü, alem münevver ise *** ***

Gönül Calabın tahtı, CALAP gönüle baktı

İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise

Sen sana ne sanırsan ayrugada onu san

Dört kitabın manası budur eğer var ise *** ***

Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş

Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise

Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın

Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise *** ***

Dem-be-dem : Zaman zaman

Münevver : Bilgili, aydın

Calap : ALLAH

Pir koca : İhtiyar

Bedbaht : Talihsiz

Sin : Mezar

Sırat : Cennet yolu

Didar : Allaha kavusma, hakkın yüzü

 

 

 
Bugün 29261 ziyaretçikişi burdaydı!
GELİN CANLAR BİR OLALIM  
   
Facebook beğen  
 
 
MERSİN HABERLERİ  
 
 
HABERLER  
   
E-DEVLET  
 

:TC Kimlik No
::Vergi Kimlik No
::SSK Hizmet Dökümü
::İnternet Vergi Dairesi
::Motorlu Taşıtlar Vergisi
::Telefon Rehberi
::ÖSYM Sınav Sonuçları
::KPSS Sonuçları
::KPDS Sonuçları
::Diğer Sınav Sonuçları
::ÖSYM Sınav Takvimi
::Milli Eğitim Bakanlığı
::Üniversiteler
::Sağlık Bakanlığı
::Emekli Sandığı
::Ssk
::Adalet Bakanlığı
::Emniyet Genel Müdürlüğü
::Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
::Bakanlıklar
::Valilikler
::Belediyeler
::Kaymakamlıklar
::Silahlı Kuvvetler
::Sivil Toplum
::Elçilik - Konsolosluklar
::Avrupa Birliği
::K.K.T.C.
::Turizm
:: Son Depremler
 
 
 
 
SİTE TASARIMI : NESİMİ SARI Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol