YOZGAT AKDAĞMADENİ BOZHUYUK KÖYÜ
YOZGAT BOZHÜYÜK KÖYÜ  
  ANA SAYFA
  İLETİŞİM
  MERSİN DERNEK AİDATLARI
  ANKARA DERNEĞİMİZ
  DERNEK YÖNETİMİ
  DUYURULAR
  BİR ZAMANLAR
  ÜYELERİMİZ
  TARİHÇE
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  MERSİNDEN HABERLER
  SPOR HABELERİ
  KÜLTÜRÜMÜZ
  => Alevilik nedir?
  => Hacı Bektaş Veli
  => Yunus Emre
  => Pir Sultan Abdal
  => Kızılbaş Nedir?
  => Ocak nedir_?
  => Aleviliğin oluşumu
  => Anadolu aleviliği
  => Alevilik ve evrensellik
  => cem ve dedelik
  => Alevilik ve tasavvuf
  => kurban tığlama
  => mevlana
  => 12 İmamlar
  => Kentleşme ve alevilik
  ŞENLİKLERDEN
  SEMAH VİDEOLAR
  FOTOGRAFLAR
  HABERLER
  Yeni sayfanın başlığı
  HABERDAR OLMAK İÇİN TIKLAYINIZ
  Spor Kulübü
  ACİL KAN GRUPLARI
  Yeni sayfanın ba,şiilşşlığı
Alevilik ve tasavvuf

ALEVİ TASAVVUFUNDA  DÖRT KAPININ BOYUTLARI

Alevilik sadece inanç demek değildir, kültürel ve toplumsal boyutuylada beşeri dünya işlerine tekabül eden uygulamaları vardır. Alevilik eğitim ve öğretimine göre ve  yetenekleriniz ölçüsünde, en iyi şekilde  uygulayabileceğiniz dünyada toplumsal işlevlerimiz vardır. Allah’ın bize emrettiği inanç ve tapınma ritüelleri, dinsel ögelerinin hepsi araçtır.Çünkü, Allah katında en son iyi ameldir;  insanın toplumsal sorumluluğu ve onun toplum içindeki  olumlu tavrı ve davranışlarıdır. İşte bunun içindir ki; kurallar ve araçlar; ferdin toplum yararına yapacağı işleri ve ilkeleri kapsamaktadır. Hz.Muhammed: “hiçbir insan, kendisi için arzu ettiklerini başkaları için arzu etmedikçe, gerçek bir mümin değildir”. Yine Peygamberimiz: “Bütün yaratıklar Allah’ın halkıdır. Onu sevenler  halklarına en yararlı olanlardır” demektedir. İmam Cafer Sadık da şöyle buyurmaktadır: “Mümin müminle kardeştir, çünkü her ikisinin babası ışık, anası şefaattır. İnsanda üç manevi merkez vardır: Akıl, Gönül, Nefis’dir. İnsan bütüncül bir varlık olarak bu üç mrkezini toplumsal sevgi temelinde dengeli idare etmek zorunluluğundadır. Buda alınacak bir eğitim sonucunda bir yöntemle olmaktadır. İşte, Alevi gibi yaşamak isteyen insan dört kapı kırk makam üçyüz altmış menzilden geçerek Hakk-Muhammed-Ali yolu sürdürmektedir. Dört kapı yada dört boyut şudur:  

DÖRT KAPI KIRK MAKAM

       1.Şeriat (Toplumsal Hukuk, Zahiri aleme ilişkin uygulamalar)

       2.Tarikat (Hakk-Muhammed-Ali Yolu)

       3.Marifet (İrfan, bilgi ve beceri,Gerçek bilgi)

       4.Hakikat (Kulli Akıl ile Cüzi aklın tümlüğü)

 

       1. Şeriatı iki boyut içinde algılanır:1) Hakk’a  teslim olma; Fatiha Suresi’nde anlatılan İslamı kabuldür.2) İnançlı olma; Gülbank’ta şöyle ifade edilir: “Allah’ım, peygamberin Muhammed'i, velin Ali'yi ve masumu pak12 İmamları ve Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’yi vede birliğimizi ve dirliğimizi sağlayıp yaşatan bütün pirlerimizi mübarek eyle, gerçeğe Hü !

ŞERİAT MAKAMLARI:

1. İman etmek

2. İlim öğrenmek

3. İbadet etmek

4. Haramdan uzaklaşmak

5. Ailesine faydalı olmak

6. Çevreye zarar vermemek

7. Peygamberin emirlerine uymak

8. Şefkatli olmak

9. Temiz olmak

10. Yaramaz işlerden sakınmak

Şeriat kapısını ve Makamlarını şöyle özetleyebiliriz:

Kendi öz benliğini kötülükten arıtmayan, gelişmemiş, olgunlaşmamış insanın, din kuralları ve yasalar zoruyla eğitilmesi, kişilere ve topluma zarar verecek hareketlerde bulunmasına meydan verilmemesidir.

.....   2.Tarikatı üç boyutta uygululanır: 1) Hakk’a itaat ederek kulluk etmek. Allah’ın bütün peygamberlerinin tebliğ ettiği dinler özde birdir; çünkü onların hepsinin ortak bir hedefi vardır.2) Yaptıkların iyilikleri açığa vurmama ve doğru ilkeleri topluma tebliğ etmek; 3) Velayet-Mürşid-Pir-Rehber’e biat ederek bir ocağa intisap edip, dededen el alıp etek tutup, musahip olmaktır.

TARİKAT MAKAMLARI:

1. Tövbe etmek

2. Mürşidin öğütlerine uymak

3. Temiz giyinmek

4. İyilik yolunda savaşmak

5. Hizmet etmeyi sevmek

6. Haksızlıktan korkmak

7. Ümitsizliğe düşmemek

8. İbret almak

9. Nimet dağıtmak

Tarikat kapısını ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz:

İnsanın kendi öz iradesiyle 10. Özünü fakir görmek

hiç bir dış zorlama olmadan her türlü kötülüğü benliğinden kovabilmesi, elinden gelebilecek tüm iyilikleri hiç kimseden esirgememesi aşamasıdır.

 

       3. Marifet tek boyutludur. Allah’ın yarattığı ilk mevcut cevher, nurdur. Dede cemlerde çerağ (delil) uyandırırken şu duayı okur. (Kimi cemlerde çerağcı okur) “ çerağı ruşan, fahri dervişan, zuhuru iman , himmet  piran, piri Horasan, kürşadı meydan,  kuvvei abdalan kanunu evliya, gerçek erenler demine hu..”

Allah’ın kutsaması olan marifet gerçeği; İnsanın öz ruhsal aşkı ve Allah’ın ısığı ve gerçek bilgi aydınlatmasıyla ve deruni irfani beceriyle; bir birey üstün yetenekli erdemli bir insan dönüşerek yeniden doğuş yaşar.

MARİFET MAKAMLARI:

1. Edepli olmak

2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak

3. Perhizkârlık

4. Sabır ve kanaat

5. Utanmak

6. Cömertlik

7. İlim

8. Hoşgörü

9. Özünü bilmek

10. Ariflik (kendini bilmek)

Marifet kapısını ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz:

Duygu ve ilimde en yüksek düzeye ulaşmak, tanrısal sırlara erişmektir.

........ 4. Hakikatı iki boyut içinde algılanır: 1)Hakka ve öze güvenip tevekkül ile ruh ve bedeni arındırarak emanet eylemek; 2) Allah’ın birliğinde tevhid olup “Mutlak-ı Vücud” olarak bütünleşmektir, “ölmeden önce ölmektir”. Hakikat kapısında İmam Cafer Buyruğundaki “Rıza Kenti” tasarımındaki toplumsal  aşamada “Hakk ile hak, yer ile yeksan” olunarak kamil toplum sevgisinde bütünlenen inanç  sonsuz mutluluğu hedefler. Bu sonsuz mutluluk ise kainat kadar geniş olan  sevgi ve Aşk-ı Didar Cenneti’dir. Bu cennet dünya ve evrendir, birlik ve dirlik olmaktır; kadın erkek eşitliğinde Ayn-i Cem olmaktır. Bu tasavvufi anlayıştan dolayı; Allah dahil, Kainat ve canlılar birbirinden ayrılmaz biçimde bir bütünlük içinde; etik, estetik, naif, eşit, canlı, enerjik, hareket halinde “varoluş çevrimi”de olup tek mevcudiyettir. Büyük mutasavvıf Şeyh Ekber Muhiyiddin İbn Arabi (Ö.1240); “Allah ve Allah’ın sıfatlarından başka bir varlık olmadığını, Kainattaki varlıkların hakikatte İlahi sıfatların görüntüsünü aksettiren bir ayna ve Hakk’ın tecellileri olduğunu” söylemektedir ki; varoluş ve zuhur, akıl ve Mutlak-ı Vücud konularında tasavvuf ehli kamillerde aynı görüşleri paylaşmaktadırlar. “Her nereye dönerseniz dönün, orada Allah’ın yüzü vardır”    

HAKİKAT MAKAMLARI:

1. Alçak gönüllü olmak

2. Kimsenin ayıbını görmemek

3. Yapabileceği  hiç bir iyiliği esirgememek

4. Allahın her yarattığını sevmek

5. Tüm insanları bir görmek

6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek

7. Gerçeği gizlememek

8. Manayı bilmek

9. Tanrısal sırrı öğrenme k

10. Allahın varlığına ulaşmak

Hakikat kapısını ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz:

Hakkı görmek, zaman ve mekân içinde tanrısal demin gücü içinde erimektir.

3. ALEVİ  TASAVVUFÎ SİSTEMİ

       Allah’tan sonra, Hızır (as), Nebiler, Veliler her çağda ve her yerde, bütün koşullarda madden ve manen bu dünyada var olup  halkın yanındadırlar. Onların eli, her Cuma Cemi’nde ve her gün üzerimizde hazır ve nazırlardır. Sıtk ile çağırdığımızda imdadımıza yetenlerdir. Yeter ki bizler kamil insanlardan olalım. Yeter ki, nebilerin ve velilerin  davranışlarını örnek alıp öyle hareket edelim.         

       Alevi inanç kuramında, hiyerarşi oluşturan mantıksal bir sistem vardır. Bu hiyerarşi içinde daha irfani ve daha mükemmel olanlar, daha az mükemmel ve daha az bilgili olanları emri altına alır. Bu hiyerarşide, Allah birincil irade –i külliye, mutlak akıl, hüküm ona ait ve   buyruk verendir. İkincil olan Mürşid-i Kamil ise daha az mükemmel ve  müştehidir, üryan-ı nezirdir. Üçüncü olan Pirdir.Dördüncü olan Rehberdir. Beşinci olan musahip kardeşlerdir. Altıncı olan ikrar vermiş taliplerdir. Yedinci olan ise muhiplerdir

       Asr-i Sadet döneminde bu hiyerarşinin tepesinde  Natık (konuşan), vahyileri tebliğ eden peygamber ve  ona Samit ( Kuran’ı bilip de konuşmayan) vekillik eden, veleyat (İmam) bulunur. “Ben ilmin şehriyim Ali de kapısıdır” hadisinde belirtildiği gibi. Peygamberin ölümünden sonra, hakikatları halka göstermeye ve açıklamaya  Hz. Ali devam eder. Bundan dolayı Hz.Muhammed; Hz. Ali’ye “Natık-i Ali’yel Kuran” (Ali konuşan Kuran)’dır demiştir. Bu durum 12 İmamlarla sürer. İmam Mehdi’den sonra 12 İmam Öğretisini kabul eden Müştehidlerin klavuzluğunda toplum aydınlatılır ve Ocak Sistemi’ne geçilir. Her ocak bir ekoldür. “Yol bir sürek binbir, El ele ele-Hakk” ilkesiye zincirleme ve hiyerarşik olarak ocaklar yatay ve dikey olarak birbirine bağlıdır. Seyid soylu birisinin dede olabilmesi için 4 kapı 40 makam ve 360 menzilin dışında belli kuralları vardır.

        Bu yapılanmada iki görüş ortaya çıkmaktadır. Birinci görüş, 12 İmam soylu seyyidlerden Müştehid mertebesinde olanların ancak Ocak kurarak irşat ve tebliğ yapabilecekleridir. İkinci görüş soya bakmaksızın Müştehid durumundaki her müminin aynı görevi yapabileceğidir. Birinci görüşü savunanlar seyyid Dede Ocaklarını baz alırken, ikinci görüş bir mürşidden el almış bir başka müştehidin de Babalık yapabileceğini savunmaktadırlar. İşte burada yol süreğinde Dede ve Baba ekolü ayrışmasına gidilmekte ve bir yol ayırımı yaşanmaktadır.

 

 

 
Bugün 29246 ziyaretçikişi burdaydı!
GELİN CANLAR BİR OLALIM  
   
Facebook beğen  
 
 
MERSİN HABERLERİ  
 
 
HABERLER  
   
E-DEVLET  
 

:TC Kimlik No
::Vergi Kimlik No
::SSK Hizmet Dökümü
::İnternet Vergi Dairesi
::Motorlu Taşıtlar Vergisi
::Telefon Rehberi
::ÖSYM Sınav Sonuçları
::KPSS Sonuçları
::KPDS Sonuçları
::Diğer Sınav Sonuçları
::ÖSYM Sınav Takvimi
::Milli Eğitim Bakanlığı
::Üniversiteler
::Sağlık Bakanlığı
::Emekli Sandığı
::Ssk
::Adalet Bakanlığı
::Emniyet Genel Müdürlüğü
::Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
::Bakanlıklar
::Valilikler
::Belediyeler
::Kaymakamlıklar
::Silahlı Kuvvetler
::Sivil Toplum
::Elçilik - Konsolosluklar
::Avrupa Birliği
::K.K.T.C.
::Turizm
:: Son Depremler
 
 
 
 
SİTE TASARIMI : NESİMİ SARI Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol